TOPLUM21.7.2024 22:18

“Yavru Vatan”dan  Can Azerbaycana! 

9393

Aşık odur Hakk'ı seve, Hak derdine kıla deva,
Bizim için hayır dua, kılanlara selam olsun!
Dünyaya gelenler gider, asla gelmez yola gider,
Bizim halimizden haber soranlara selam olsun!  

-diyen Yunus Emre yüzyıllardır, bizi kendinin, gönlünün bir parçası bilenlere selam eder, dua eder.
20 Temmuz "Yavru Vatan"ımız Kıbrısın hürriyetine kavuştuğu, istiklala erdiği gündür.  Yolbaşımız Rauf Raif Denktaş'ın bir hayat teorisi vardı, dili Kıbrıs söyleyenin yeri Rauf beyin gözünün, gönlünün üstündeydi.
Onun izinde yürüdüğümüz için  kutsal saydıkları bu gün bizim için de öğledir. Yarın da muhakkak aynısı olacaktır.
Bu konuda; Ana Vatan Türkiye'nin ardından Can Azerbaycan’ın – “Türk dünyasından başka ailesi olmadığını dünyaya beyan eden” “Demir yumruk”lu Cumhurbaşkan İlham Aliyevin; Azerbaycan Cumhuriyeti Milli Meclis Başkanı Sahibe Gafarova hanımefendinin ve özellikle millet vekili Dr. Cavanşir Feyziyevin başkanlığında 5 Nisan 2024 yılından itibaren Azerbaycan Parlamentosunun kararıyla oluşan Azerbaycan - Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Parlamentolararası Dostluk Grubunun KKTC için hizmet ve destekleri eşsizdir. 
Sayın Feyziyevin Parlamentolararası Dostluk Grubunun yaratılmasına dair açıklaması tüm dünyaya Kıbrısın bağımsızlığı için duyuru olarak seslenmektedir: "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile resmi parlamento ilişkilerinin kurulması gerçekten tarihi bir olaydır. Burada vurgulanması gereken asıl nokta sadece soy ve etnik birliğimiz değildir. Bu faktörden hareket edersek, sadece Rusya Federasyonu içerisinde Türk soylarına ait özerk cumhuriyet veya vilayet statüsünde tanınan birçok resmi devlet kurumu bulunmaktadır ve aralarında parlamentolararası çalışma grupları oluşturulmamıştır.  Zirâ, Kuzey Kıbrıs'la bu tür karşılıklı ilişkilerin kurulması, uluslararası politikada adaletin sağlanması ihtiyacından kaynaklanmaktadır".
İlk gençliğimden - KKTC Dışişleri Bakanlığında görevli olduğum yıllardan hukuk üzere çalışdığım, hukuk uzmanı olduğumdan dolayı uluslararası politikada adaletin sağlanmasının ne kadar zor olduğunu iyi bilirim. Ve bu zor aşamalarda yalnızca fikren değil, fiilen yanımızda olan kişilerin her biri Kıbrıs Türkleri için gerçek kahramanlardır.
Azerbaycan-KKTC Parlamentolararası Dostluk Grubunun 4 aylık bir zaman sürecinde "Yavru Vatan" için  yaptıklarını dikkate aldığımızda mübalağasız söyleriz ki, sayın Cavanşir bey de bizim gerçek kahramanlarımızdandır.
Nisanda Bakü-Şuşa-Hankendinde; Mayısda Kıbrısda gerçekleşen resmi toplantılarda yapdığı resmi konuşmaları; Haziran ve Temmuz aylarında Lefkoşa'da, Girne'de katıldığı   bilimsel kongrelerdeki "Kıbrıs Türk kültürü" üzerine tahlillerde bulunduğu  ilmi araştırmaları Cavanşir hocamızın Kıbrısa dair bilgi alanının geniş kapsamlı olduğunu haber vermektedir. Tabii ki, yalnız politikacı olan birinin değil, Kıbrıs Türk kültürünü, edebiyatını, basın tarihini, Kıbrısın tarihi varlığının dününü, bu gününü iyi bilen sayın Başkanın yarınımız için vereceği mücadele  Azerbaycanla Kıbrıs arasında ilişkilerin daha da derinleşmesine zemin olacaktır.
Dün sayın Başkan Dr.Cavanşir Feyziyevin Kıbrıs Barış Harekatının 50 yıldönümüne ifhaf ettiği makalelerini okuyunca ilk hüsusda böyle bir düşünceye vardım ki, bizi ancak bizden, kendi içimizden olan  biri böyle anlaya ve anlata bilir. "Bir zamanlar Kıbrıs" dizisiyle ekranlara taşınan Barış Harekatını tarihe dayanarak birer-birer anlatan Cavanşir hocamız yücegönüllülükle Kıbrısın 20 Temmuzda kazandığı tarihi zaferi Karabağ zaferi, Çanakkale zaferi kadar doğma saymış,  Dr.Fazıl Küçük'ü, Rauf Denktaşı rahmet ve özlemle yad etmişdir. "Kıbrıs: Barışın gölgesinde psikolojik savaş", Barış harekatının ilk şehitlerinden olan Cengiz beyin hatırasına yazmış olduğum “Hava pilot yüzbaşı Cengiz Topel”, “Kıbrıs’ta hukuksal koloni  süreci ve dönüşüm”, “Kıbrıs – Girit ekseninde garantiler ve Avropanın duruşu” kitablarımda demeye çalıştıklarımı sayın Başkan Feyziyevin yazdıklarında ve konuştuklarında bulmuş oldum. 
Ve basına açık bir mektubla beyefendinin kendisine müracaat ederek: “Can Azerbaycanın candan aziz insanı! Siz göğsünüzde kalp yerine pırlanta mı taşıyorsunuz?!” – diye cevabı belli bir soruyu Ona sormak istedim... Sizi tanımaktan ziyadesiyle memnun oldum, sayın Cavanşir beyefendi! “Yavru Vatan”ımız için emeklerinizi, zahmetinizi bizlere helal edin!
Her daim üç bayrak – bir millet - tek yürek olmak dileğiyle!
Baki selam ile, dostluk ile, dua ile; 


Doç.dr. Emete Gözügüzelli

YUKARI